2010 OSYS sonuçları açıklanmasıyla birlikte farklı duyguların yaşandığı bir döneme girildi. Bir yanda hayallerini gerçeğe dönüştüren öğrenciler ve onların aileleri diğer yanda  ise istediği sonucu alamayarak hayal kırıklığı yaşayan öğrenciler ve aileleri. Sınavı kazanan öğrenci kardeşlerimiz bu dönemde kayıt ,  burs , kredi  başvuru hazırlıkları içinde tatlı bir telaş yaşamaktalar.Kazanan  arkadaşlara tavsiyem öncelikli olarak barınma ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çalışma yapmalarıdır.Özellikle büyük şehirlerde yurt tercihlerinde yedek listelerde kalanlar, birkaç ayı dışarıda geçirmek zorunda kalıyorlar. Bir çok öğrencimiz hazırlık sınıfını rahat bir dönem geçirmek yada   LYS maratonunun yorgunluğunu atmak için bir fırsat olarak görüyor. Oysa ki hazırlık dönemini verimli geçiren öğrenciler bölüme geçtiklerinde mesleki yabancı dili daha etkin kullanabilmekte bunun paralelinde dönem ortalamaları yükselmektedir. KYK nın verdiği burs dışında, kazandığınız üniversitenin öğrenci işlerine başvurup burs veren kurum ve kuruluşları takip etmenizi öneririm.

                Sınavda istediği sonucu alamayan arkadaşlarımız bu sene mezun olarak tekrar sınava hazırlanacaklar. Onlara ilk olarak söylemek istediğim sınava hazırlık sürecini kayıp bir yıl olarak görmemeleri. Severek yapacağımız bir mesleği  seçmek, buna uygun bir bölümü kazanmak bize yaşam boyu enerji verecektir. OSYM verilerine göre mezun öğrencilerin kazanma oranı son sınıf  öğrencilerine  göre çok daha fazladır. Dolayısıyla 2011 OSYS ye bir adım önde başlamak gibi bir şansızınız olacaktır. Hazırlık dönemi ilk başta aileler ve öğrenciler için fırtınalı bir denizde yelkenleri yönetmeye benzeyecektir. İnsanoğlu yaşamın hiçbir döneminde fırtınaları durdurmak için çalışmamıştır. Kaptanlar daha deneyimli olmaya çalışmış, daha dayanıklı gemiler yapılmıştır. Bu tutumu sınava hazırlanırken sizlerinde benzer özellikler göstererek sergilemeniz gerekmektedir. Durumdan şikayet etmek yerine kendi donanımınızı zenginleştirmeli, sınavın zorluklarıyla savaşmalıyız.Neden kazanamadım? Sistem değişikliği de beni mi buldu? Gibi sorularla isyan etmek işin kolay yanı. Sizlere düşen bunları konuşarak avunmak olmamalı.

                Geleceğimizi planlarken fırtınasız bir deniz beklemeyelim ve en önemlisi geçmişteki hayaletlerden kurtulup geleceğe dair hayallerimizi sağlam temellere oturtup eyleme geçelim.

Mutsuzluk, yılgınlık, boş vermişlik uğramasın semtinize…

                                                                                                                                             SÜLEYMAN ÇOKAY